9 Mayıs 2008 Cuma

“Edebi Kültür” den Kasıtlar -3

“Edebi Kültür” den Kasıtlar -3

“Popüler Kültür” kavramıyla birileri günah keçisi yapılıp taşlansada en nihayetinde insanların birbirine “popüler kültür” “sanat camiası” “ünlüler” “popçular” “özel tvler”deyip birbirlerinin kafasının etini yemeleri de bazılarına saçma gelebilir. Ve aramızdan birisi haklı olrak çıkıp şunu da diyebilir “Size ne onlardan siz kendi hayatınıza bakın istediğiniz gibi yaşayın” da diyebilir. Haklıdır da bu söylemekte ama gerçekte öyle yaşanmıyor hayat; insanoğlu bahsettiğimiz “aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” atasözümü de hatırlıyor sonra insan birden.

“Popüler kültür” “ünlüler” “sanat camiası” vesaire vesaire “İyide bize ne oluyor zaten biz onların içinde değiliz?” iç sesi de geliyor ara insana ki buna yakın lafları bazı muhabbetlerde görüyoruz. Fanatik bir futbol muhabbetinde birisi çıkıp “size ne oluyor ki para yı onlar kazanıyor siz birbirinizi yiyorsunuz “diyebiliyor ama sadece bir kişi bu fikirde yani, azınlık. Bize ne zararı var bu “Popüler Kültür”ün? Sanki herşey sanal gibi ve reelde karşılığı da ne bilmiyoruz? Sokakta “popüler kültür” ürünü sayılan bir kişinin üzerinde “popüler kültür” yazan bir tişörtle adam dövdüğü kesin kanıtta da görülmediğine göre. Nedir o zaman “Popüler Kültür” ürünlerinin yanlışları ki bize zarar veriyor?.

Şöyle oluyor bu zarar aslında; ki direkt zararda sayılmaz bu çünkü zarar bir şeyi bilerek muhatap aldığınızda sizde oluşan olumsuz neticeyi anlatır daha çok. Örneğin üçkağıçıya onun üçkağıtçı olduğunu anlamadan borç verirsiniz dolandırılırsınız. Kendi kendine dolaylı zarar verme anlamında bir zarar bu “popüler kültür” zararı. Şöyle ki görsel ve yazılı ileşimde ve etkileşimde toplumda daha çok bilinçsizce muhatap alma davranışı olduğu için ve bu da gerçek bir yaşantı ile değilde tv ve mecmua gibi araçlarla sunum şeklinde olduğu için, izleyen açısından pek dikkat edilecek bilinçli tüketici olunacak bir davranış olarak görülmüyor yaşanılanlar ki zaten seyreden de yaşamıyor; “düşeni izleyip gülmek kadar keyifli” bir şey alında bu.

Sonuçta “popüler kültür” anlayışının yaygın ve göz önünde yaşanıyor olmasının olumsuz etkisi de şu; biz zamanla bize sunulanın dışında bişeyler arama yaşama yetisinden uzaklaşıyoruz. Bir zihinsel tembellik bizi dikkatle takip ettiğimiz bu “popüler kültür” yaşantılarının zihniyetlerinin şekillendirdiği insanlar yapıyor. Yani size “spor haberleri” diye sadece “futbol haberleri” seyretiriliyorsa bir süre sonra sporu sadece futbol olarak algılarsınız ve ara sıra tv de gördüğünüz bir hentbol maçındaki insanları yargılama kadar gider bu “Bunlar ne yapıyorlar böyle, deliler mi, kim izliyor ki bunları?” diye içten içe de konuşabilirsiniz. Bu içten konuşmaların da anlamı şu; aslında bu halimize biz farkında olmadan ulaşıyoruz.

Bu bizi nereye götürür diye düşünüyorsanız günümüzün haline bakmanız yeterli. Acı haliyle anlatmak istemem bu öyle akıl almaz bir süreç ki kenarda idelaistçe kendi kendine kendi doğruları ile işini yapan normal insanlar bir süre sonra gözümüzde “marjinal”, “enayi”, “deli” diye bile yerler edinebiliyorlar gözümüzde. Peki nasıl oluyor bu biz yaşamıyoruz denen bu “popüler kültür” den en zararlı biz çıkıyoruz. Hadi bunu yaşayan bunun karşılığında maddi manevi tatminlere ulaşıyor diyelim. Peki biz izlerken ve uzun vadede bu kadar zarar ederken nasıl bir tatmin yaşıyoruz ki kendimize olanların farkında değiliz.?

Hiç yorum yok: